HABER MERKEZİ – Mardin Midyat’ın Gülveren Köyü’nden başlayan umut yolculuğu, Sava Nehri’nde son buldu. Ailesiyle birlikte Almanya’ya gitmek için yola çıkan Büşra İlhan, üç yıl önce yaşanan o karanlık geceden bu yana, her gün aynı soruyla uyanıyor: “Annem, babam ve kardeşlerim nerede?”
Umut yolculuğu nasıl kâbusa dönüştü?
İlhan ailesi, İstanbul Bağcılar’da yıllardır süren zorlu hayat şartlarının ardından, daha güvenli bir gelecek için Almanya’ya gitmeye karar verdi. Anne Necire, baba Mehmet Nuri ve çocukları Büşra, Umut Can, Betül ve henüz bebek sayılacak yaştaki Azra… Hepsi, Avrupa’da yeni bir hayat kurma hayaliyle 2022 yılında Türkiye’den ayrıldı.
Bir süre Balkan rotasında ilerleyen aile, tıpkı binlerce başka göçmen gibi, sınırı kaçak yollarla geçmek zorunda kaldı. 20 Aralık 2022 gecesi, Sırbistan ile Bosna-Hersek arasındaki Sava Nehri’ni, rehberlerin ayarladığı bir botla geçmeye çalıştıkları sırada, akıntı ve ağırlık nedeniyle bot alabora oldu.
Küçük Büşra ve kız kardeşi, büyük panik içinde suya atlayanlar ve rehberler tarafından sudan çıkarılarak nehir kıyısına taşındı. Büşra, ıslak kıyafetleri ve titreyen bedeniyle kendine gelmeye çalışırken, gözleri hep aynı şeyi arıyordu: annesini, babasını ve küçük kardeşlerini… Ama o geceden sonra onları bir daha gören olmadı.
Nehirden rehbere ait ceset çıktı, eşyalar çıktı, aile çıkmadı
Olay yerine sevk edilen yerel kurtarma ekipleri ve daha sonra bölgeye gelen diğer arama ekipleri, günlerce Sava Nehri’nde tarama yaptı. Bazen bir eşya, bazen bir parça kumaş, bazen bir ayakkabı bulundu; fakat İlhan ailesinin dört ferdine dair net bir iz hiçbir zaman ortaya konulamadı.
Büşra, o günleri anlatırken en çok o eşyaları hatırlıyor!
“Annemin cüzdanını gösterdiler, bir de küçük bir kolye… Sonra çocuklara ait bir kaşkol, bir de bir ayakkabı kardeşime ait… ‘Bunlar sizin aileye ait olabilir’ dediler ama sonra yine hiçbir şey söylemediler. Sanki her şey orada bitti ve biz de unutulduk.”
Türkiye’den AFAD’ın da arama çalışmalarına dâhil olsa da, ne Sırbistan ne Bosna-Hersek makamları ne de Türkiye’deki yetkililer Büşra’ya ailesinin akıbetiyle ilgili açık ve kesin bir bilgi verebildi. Resmî yazışmalar, dosyalar, kayıp kayıtları arasında kaybolan bir aile… Ve o ailenin hayatta kalan kızı, hâlâ cevap bekliyor.
“Üç yıldır aynı kâbusu yaşıyorum”
Bugün 16 yaşında olan Büşra, o geceyi zihninden silemiyor. Yaşadıklarını anlatırken sesi sık sık titriyor:
“Üç yıldır aynı kâbusu yaşıyorum. Bazen rüyamda onları görüyorum, sanki bir yerden çıkıp gelecekler gibi oluyor. Bazen de gerçekten boğulduklarını düşünüyorum. Ama o zaman da ‘Neden mezarlarının nerede olduğunu söylemiyorlar?’ diye soruyorum. İnsan, sevdiklerinin nereye gömüldüğünü bilmek ister.”
Belirsizlik, onun için en ağır yük. Bir yandan okula devam etmeye, hayatını kurmaya çalışıyor; diğer yandan aklı sürekli aynı sorulara takılı kalıyor. Büşra, “Keşke acı da olsa, artık gerçeği öğrenebilsem,” diyor.
Yetkililere çağrı: Dosyamızı yeniden açın
Büşra İlhan, hem Türkiye’deki hem de Sırbistan ve Bosna-Hersek’teki yetkililere, ayrıca uluslararası kurumlara açık bir çağrıda bulunuyor:
“Ailemin akıbetini bilmek istiyorum. Yaşıyorlarsa bulunmalarını, vefat ettilerse mezarlarının nerede olduğunu öğrenmek istiyorum. Onların nerede yattığını bilmeden yaşamak çok zor. En azından mezarlarına gidip bir Fatiha okuyabilmeyi istiyorum. Lütfen dosyamızı yeniden açın, bu olayı ciddiyetle araştırın.”
Deutschtürk‘ün umut yolculuğuyla ilgili haberlerini okuyan Büşra İlhan, sesini duyurmak ve ailesinden haber almak için DeutschTürk’e ulaştı.
Sava Nehri’nin kıyısında bulunan bir kolye, bir cüzdan, bir kaşkol ve tek bir ayakkabı… Formalar arasında kaybolan dosyalar, cevapsız kalan dilekçeler ve üç yıldır süren bir bekleyiş… Büşra’nın umudu, bu sessiz tanıkların bir gün konuşması ve ailesinin hikâyesinin karanlıkta kalmaması.
Kirasını ödeyemediği için yurtdışına çıkma kararı almıştı
20 Aralık 2022 tarihinde Türkiye’den kaçak yolları yurtdışına geçen Mardin Midyat’ın Gülveren Köyü’ne kayıtlı İlhan ailesi, ev kirasını ödeyemeyince umudu Almanya’ya bağlamıştı. Dört çocuklu ailenin bindikleri bot, Bosna sınırındaki Sava Nehri’nde batmıştı. İki çocuk kurtulurken, diğer iki çocuk ve anne-baba ise kayıp.Teknedeki 39 yaşındaki Mehmet Nuri İlhan, 39 yaşındaki eşi Necire İlhan ve çocukları 12 yaşındaki Umut Can İlhan ve 2 yaşındaki Azra İlhan alabora olan tekneden suya düştü. İlhan ailesinin 2 kız çocuklarının ise kurtarıldığı belirtilmişti. İstanbul Bağcılar’da ikamet eden ve Havaalanında kargo bölümünde çalışan baba Mehmet Nuri İlhan, 6 bin TL ev kirasını ödemekte zorlanınca ülkeyi terk etmeye karar vermiş, gelecek umutlarını Almanya’ya bağlamıştı.
Rehber çocukları kurtarmaya çalışırken hayatını kaybetmişti
Görgü tanıkları, Daim Turan’ın suya düşen çocuklardan birini kurtardığını, diğer bir çocuğu kurtarmak için geri döndüğünü ancak güçsüz düşerek suya kapıldığını anlatmıştı. Çocuklardan diğerinin ise bölgede bulunanlar tarafından kurtarıldığı belirtildi.
Olayı haber alan ulusal ve uluslararası kurtarma ekipleri Sava Nehrinde arama kurtarma çalışması başlatırken, Ağrılı Daim Turan’ın ise cansız bedenine 28 Ocak günü ulaşılmıştı.
Çocuklardan birini kurtardı, geri dönünde suya kapıldı
Saim Turan, kardeşinin Ağrı’da işsiz olduğu için Almanya’ya gitmeye karar verdiğini bunun için bir kaçakçıya 7 bin euro ödediğini belirtmişti.
Turan, “Biz sekiz kardeşiz. Daim evli değildi Almanya’ya gitmeye karar verdi. Yüzmeyi iyi biliyordu. Aile ile bindikleri bot battığında kızlarından birini kurtarıyor, diğerini kurtarmak için geri dönüyor. Ancak kensisi de suya kapılıyor. Kardeşimin cenazesi bir ay sonra sudan çıkarıldı, onu tanımak imkansızdı” diye konuşmuştu.
