Önümüzdeki günlerde Brüksel’de düzenlenecek AB zirvesi, sadece Ukrayna ve Avrupa için değil, aynı zamanda Almanya Başbakanı Friedrich Merz için de büyük önem taşıyor. Merz için bu toplantı, Avrupa’da liderlik rolü üstlenme yolunda ilk büyük sınav olarak görülüyor.
Başbakan, Perşembe günü Brüksel’e giderek, AB içinde dondurulmuş Rus devlet varlıklarının Ukrayna’nın desteklenmesi için kullanılması yönündeki tartışmalara doğrudan müdahil olacak. Zirvede, bu varlıkların Ukrayna’ya yardım amacıyla nasıl ve hangi çerçevede kullanılacağına dair somut bir karar alınması bekleniyor.
Merz, bu kararı “AB için kilit bir soru” olarak nitelendiriyor ve artık ertelenmemesi gerektiğini vurguluyor. Başbakanın çevresinden aktarılan bilgilere göre, Avrupa için içinde bulunulan süreç bir “kader haftası” olarak tanımlanıyor.
Merz’e göre, AB’nin bu konuda bir karara varamaması hâlinde, Avrupa’nın siyasi ve mali hareket kabiliyeti ciddi biçimde zarar görebilir. Zirveden bir uzlaşı çıkmaması durumunda, Ukrayna’ya yönelik dayanışma mesajlarının “boş sözler” olarak kalacağı, pratikte ise yeni ve güçlü bir mali destek paketinin hayata geçirilemeyeceği ifade ediliyor.
Diplomatik çevrelerde, böyle bir durumda asıl kazananın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin olacağı yorumu yapılıyor. Zira AB içinde uzlaşı sağlanamazsa, Ukrayna’nın savaş koşullarında ihtiyaç duyduğu ek finansal desteğin sağlanması zorlaşacak, bu da Moskova’nın elini güçlendirebilecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Brüksel’deki zirve, bu nedenle hem AB’nin birlik ve kararlılık sınavı, hem de Friedrich Merz’in Avrupa düzeyindeki liderlik imajı için kritik önemde görülüyor. Zirveden çıkacak kararlar, önümüzdeki aylarda Ukrayna politikasının ve AB içindeki güç dengelerinin seyrini büyük ölçüde etkileyecek.


