Dışişleri Bakanı Johann David Wadephul, yarın resmi ziyaret için Türkiye’ye gidecek. Görüşmelerde, Türkiye-Almanya ilişkilerinin daha sağlam bir zemine oturtulması yönünde irade vurgusu yapılması bekleniyor. Özellikle SAFE programı (“Security Action for Europe”) kapsamında Türkiye’nin işbirliği olasılığı önemli gündem maddesi olacak.
SAFE programı ve son başvuru tarihi
SAFE programı, Avrupa savunma sanayiini güçlendirmeyi amaçlayan 150 milyar € bütçeli bir inisiyatif. SAFE kapsamından kredi almak isteyen ülkeler için 30 Kasım son başvuru tarihi olarak belirlenmiş durumda. Bu sürenin yaklaşmasıyla Almanya, Türkiye’nin programa katılımına yönelen diplomatik temaslarını yoğunlaştırıyor.
Almanya, Yunanistan’a yönelik baskılarını geçen hafta da artırmıştı; Wadephul Yunanistan’a giderek veto pozisyonunu yumuşatmaya çalıştı. Bu durum, Türkiye ile AB arasında savunma sanayi işbirliğini mümkün kılma arayışlarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.
SAFE programına Türkiye’nin katılımı, Türkiye’nin savunma sanayi kapasitesinin AB ile entegrasyonu açısından stratejik önem taşıyor. Türkiye’nin insansız hava araçları, elektronik harp sistemleri gibi alanlardaki kabiliyeti, SAFE projelerinde iş ortaklığı perspektifini artırıyor.

Görüşmede beklentiler: Diyalog, güvenlik ve bölgesel meseleler
Wadephul, Türkiye’de Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüşecek. Görüşmede şu başlıkların öne çıkması bekleniyor:
- Türkiye-Almanya arasındaki yüksek düzeyli istişare mekanizmalarının sürdürülmesi
- SAFE programı işbirliği seçenekleri ve Türkiye’nin AB ile savunma sanayi entegrasyonunun önündeki engeller
- Orta Doğu, Ukrayna, Suriye ve Gazze gibi bölgesel konuların güncel durumu
- Türkiye’nin Gazze’deki ateşkes anlaşmasını yakından takip ettiği ve insani yardımın kesintisiz ulaşması gerekliliği
Diplomatik kaynaklara göre, Fidan’ın vurgusu Türkiye’nin NATO şemsiyesi altında Avrupa güvenlik stratejilerine katkı sağlama isteği olacak.
Yunanistan vetosu ve diplomatik çatışmalar
Türkiye’nin SAFE’ye katılımı konusunda Yunanistan’ın vetosu kritik bir engel. Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis, Türkiye’nin Ege’deki karasularının genişletilmesi durumunda bir “casus belli” (savaş nedeni) tehdidinde bulunması nedeniyle Türkiye’nin programa dahil edilmesini şartlı hale getirmiş durumda.
Almanya, bu vetoyu kırmaya yönelik diplomatik baskıyı artırıyor. 30 Kasım tarihine kadar Türkiye’nin SAFE’ye katılımı mümkün olursa, bu karar savunma projeleri bakımından kilit adım olabilir.
Jeopolitik parametreler ve riskler
SAFE’in uygulanması süreçlerinde, Türkiye-AB ilişkilerindeki güven açığı, teknoloji transferi düzenlemeleri ve silah ihracatı kontrolü gibi teknik ve siyasi kriterler belirleyici olacak. Ayrıca, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın açık muhalefeti, Türkiye’nin katılım sürecini siyasi düzeyde zorlaştırılıyor.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi hükümeti de Türkiye’nin SAFE’ye katılımına net şekilde karşı çıkıyor, özellikle savunma sanayi teşviklerinin AB üyelerine özgü olması görüşünü savunuyor.
Etkileri ve sonuç beklentileri
Türkiye’nin SAFE programına katılması halinde:
- Türk savunma firmalarının AB projelerine dahil olma olanağı artacak
- Türkiye ile AB savunma sanayi entegrasyonu daha ileri düzeye taşınacak
- Türkiye-AB diplomatik ilişkileri bu kararla yeniden canlanabilir
Ancak programa katılma şartları, vetoların kaldırılması ve teknik uyum gibi süreçler zaman alabilecek. Wadephul’un ziyareti, bu sürecin diplomatik olarak yönlendirilmesi açısından kritik bir adımdır.


