SPD’li Yüksel: Almanya, Türkiye’den TB2 satın almalı

SPD milletvekili Serdar Yüksel, Almanya’nın savunma alanında daha hızlı hareket etmesi gerektiğini belirterek, “Türkiye’nin insansız hava araçları hem hazır hem etkili. Almanya, bu teknolojiden yararlanmalı” dedi.

Yayın Tarihi:

Yayın Saati:

BERLİN – Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SPD) milletvekili Serdar Yüksel, ülkesinin artan güvenlik ihtiyaçlarına karşı Türkiye’den insansız hava aracı (İHA) satın alınmasını önerdi. Yüksel, özellikle Türkiye’nin geliştirdiği Bayraktar TB2, Akıncı ve Kızılelma gibi sistemlerin dünya çapında başarı kazandığını vurguladı.

Focus Plus’ta yayımlanan habere göre Yüksel, “Ortak araştırma projeleri, teknoloji transferleri ve Türkiye’den sistem alımı, Bundeswehr’in (Alman Ordusu) tepki süresini ve operasyonel kabiliyetini artırabilir” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’nin sistemleri sahada kendini kanıtlamış”

SDP‘li vekil, Almanya’daki savunma tedarik süreçlerinin aşırı yavaş ilerlediğini eleştirerek, Türkiye’nin hızlı üretim kapasitesine dikkat çekti:

“Türkiye’nin sistemleri hem uygun maliyetli hem de sahada kendini kanıtlamış durumda. Almanya’nın savunma alanında daha pragmatik davranması gerekiyor.”

Haberde, Türkiye’nin son yıllarda savunma sanayiinde büyük ilerleme kaydettiği, Baykar Teknoloji’nin ürettiği droneların NATO ülkeleri dahil olmak üzere birçok ülke tarafından tercih edildiği belirtildi.

Yüksel’in çıkışı, Almanya’da Türkiye ile savunma iş birliği tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Bazı politikacılar Türkiye’nin teknolojik ilerlemesini stratejik bir fırsat olarak görürken, bazıları siyasi gerilimler nedeniyle bu tür bir adımı temkinli karşılıyor.

Alman-Türk Parlamento Grubu Başkanı seçilmişti

SPD’li Yüksel, geçtiğimiz günlerde Alman Federal Meclisi’nde Alman-Türk Parlamento Grubu’nun yeni başkanı seçilmişti. Yüksel, bu vesileyle yaptığı açıklamada şu ifadelere yer vermişti:

“Alman Federal Meclisi’nde Alman-Türk Parlamento Grubu’nun yeni başkanı seçilmiş olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Bu görev, ikili ilişkilerde önemli bir işleve sahiptir ve Alman-Türk ilişkilerinin toplumumuz için özel önemini vurgulamaktadır.

Almanya’da yaklaşık üç milyon Türk kökenli göçmen yaşıyor ve bunların çoğu Ruhr bölgesinde bulunuyor. Onların yaşam gerçekliği, ülkelerimizin kültürel, sosyal ve ekonomik açıdan ne kadar yakın olduğunu gösteriyor.
Aynı fikirde olmadığımız konular da var. Ancak özellikle bu tür konularda açık, dürüst ve saygılı bir diyaloga ihtiyaç var. Her iki ülkenin milletvekilleri arasında kişisel görüşmelerin köprüler kurmaya, yanlış anlamaları gidermeye ve ortak çözümler bulmaya katkıda bulunabileceğine inanıyorum. Yeni görevimde bu sorumluluğu bilinçli olarak üstleniyorum.

Başkan olarak, bu değişimin canlı kalması için – dürüst, yapıcı ve eşit şartlarda – çaba göstereceğim.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Benzer haberler

spot_img

Son haberler

spot_img