MECKLENBURG-VORPOMMERN- Almanya’da çalışan Türk vatandaşı Mazlum Akar, Mecklenburg-Vorpommern eyaletine bağlı Bad Kleinen kasabasında çalıştığı işletmeye gelen ve psikolojik sorunları olduğu belirtilen bir Alman vatandaşına yemek ikram ettikten kısa süre sonra ölümcül bir saldırıya uğradı. İlk tespitlere göre saldırgan, Akar’ın uyarısına tepki göstererek onu defalarca bıçakladı. Olay, hem iş yeri güvenliği hem de psikiyatrik sorunlu bireylerle kamusal alanda karşılaşma durumlarının yönetimi konusunda ülkede geniş yankı uyandırdı.

Almanya’da Mazlum Akar cinayeti! İlk bilgiler ve soruşturmanın seyri
Görgü tanıklarının ifadelerine göre olay, akşam saatlerinde Akar’ın çalıştığı işletmeye psikolojik dengesizlik belirtileri gösteren bir kişinin gelmesiyle başladı. Zanlı, “karnım aç” diyerek yardım istedi. Mazlum Akar durum üzerine kendisine yemek ikram etti. Ancak yemek sonrasında saldırgan işletmede uyuya kaldı; çalışanlar tarafından uyandırılınca ani bir öfke tepkisi gösterdi.
Soruşturma makamları, saldırganın uyarılmasının ardından üzerinde taşıdığı bıçakla Akar’a defalarca saldırdığını ve olay yerinden kaçmaya çalıştığını bildirdi. Polis ekipleri zanlıyı kısa süre içinde yakalayarak gözaltına aldı. Akar ise kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
Savcılık hem cinayet hem de psikiyatrik durum dosyasını birlikte yürütüyor
Alman savcılığı, olayın “kasten öldürme” şüphesiyle soruşturulduğunu, aynı zamanda failin psikiyatrik geçmişi ve cezai ehliyetiyle ilgili incelemenin başlatıldığını açıkladı. Yetkililer, zanlının daha önce de benzer davranışlar nedeniyle adli veya tıbbi kayıtlara girip girmediğinin araştırıldığını belirtti.
Savcılık kaynaklarına göre soruşturmada:
- Zanlının ruh sağlığı geçmişi,
- Olay öncesi davranış modelleri,
- İş yerindeki güvenlik kayıtları,
- Bıçak darbesi sayısı ve olayın niteliği ayrıntılı bir şekilde inceleniyor.
Yetkililer, kamuoyunda oluşan infial karşısında dosyanın “hızlı ama titiz” biçimde yürütüleceğini vurguluyor.
Göçmen çalışanlar arasında güvenlik kaygısı: “İyilik yapmak suç olmamalı”
Olayın ardından özellikle Türk ve göçmen kökenli topluluklarda büyük üzüntü ve tepki oluştu. Yerel topluluk temsilcileri, Akar’ın yalnızca insani bir davranış gösterdiğini, olayın “rastlantısal bir saldırı değil, kontrolsüz bir riskin sonucu” olduğunu ifade etti.
Uzmanlara göre Almanya’da kamusal alanlarda ve işletmelerde ruhsal sorunlu bireylerle karşılaşma olasılığı giderek artıyor. Bu durum, çalışan güvenliği konusunda yeni protokoller hazırlanması gerektiği yönündeki çağrıları da artırıyor.
Psikiyatrik krizlerde polis ve sosyal hizmet koordinasyonu yeniden tartışmada
Saldırganın geçmişine ilişkin iddialar, Almanya’da ruhsal rahatsızlıkların erken tespiti ve krize müdahale ekiplerinin etkinliği konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Birçok eyalette “psikiyatrik acil ekipleri” bulunmasına rağmen, sosyal hizmet uzmanları bu ekiplerin sayı ve yetki bakımından yetersiz olduğunu savunuyor.
Son yıllarda benzer olaylarda:
- Evini kaybeden kişilerin,
- Madde bağımlılığı yaşayan bireylerin,
- Psikotik atak geçiren vatandaşların kamusal alanlarda saldırgan davranışlar sergilediği biliniyor. Bu çerçevede Akar cinayeti, politika yapıcılar için alarm niteliğinde değerlendiriliyor.
Mazlum Akar için anma mesajları: “Sessiz bir iyilikle başlayan trajedi”
Olay sonrası hem Almanya’daki Türk toplumu hem de yerel Alman komşular tarafından Akar için sosyal medyada dayanışma mesajları paylaşıldı. Akar’ın “herkese yardım etmeyi seven biri olduğu” ve çevresinde sevilen bir çalışan olarak tanındığı ifade edildi.
Bazı yerel inisiyatifler, olay yerinin yakınında küçük bir anma köşesi oluşturdu. Alman siyasetçiler de benzer olayların tekrar etmemesi için ruh sağlığı politikalarının güçlendirilmesi gerektiğini açıkladı.


