Thüringen 144 sığınmacının yardımını kesti! Peki diğer eyaletler ne yapacak?

Thüringen, Dublin prosedürü nedeniyle 144 sığınmacının sosyal yardımlarını kesti; karar sosyal kuruluşların tepkisini çekti. Eyalet yönetimi kesintiyi “yanlış yönlendirmeleri engelleme” olarak açıklarken, uygulamanın diğer eyaletlere yayılıp yayılmayacağı merak konusu.

Yayın Tarihi:

Yayın Saati:

Thüringen eyaleti, Avrupa Birliği’nin “Dublin” düzenlemeleri doğrultusunda başka bir üye ülkenin sorumluluğunda olduğu belirlenen 144 sığınmacının sosyal yardımlarını kısmen ya da tamamen kesmeye başladı. Uygulama, Almanya’da mülteci politikaları, yük paylaşımı ve yardım sisteminin sınırları üzerine tartışmayı yeniden alevlendirdi. Eyalet hükümeti, kararın hukuki çerçeveye uygun olduğunu savunurken, sosyal kuruluşlar ve mülteci örgütleri kesintilerin “insani açıdan sert” olduğu görüşünde.

Thüringen bu adımı neden attı?

Eyalet yönetimi, Dublin kurallarının özellikle son aylarda yoğun bir şekilde ihlal edildiğini ve Almanya’ya başvuran bazı sığınmacıların daha önce farklı AB ülkelerinde kayıtlı olduğunun tespit edildiğini belirtiyor. Hükümet yetkilileri, sosyal yardım kesintisinin “yanlış yönlendirmeleri önlemek” ve “sığınma başvurularının gerçek sorumlu ülkelere yönlendirilmesini sağlamak” amacıyla uygulandığını ifade ediyor.

Yetkililere göre, yardımların kesilmesi kararından etkilenen 144 kişinin büyük bölümünün, başka bir AB ülkesinde parmak izi kaydı bulunuyor. Dublin düzeni gereği bu kişilerin başvurularının ilgili ülkelere geri gönderilmesi gerekiyor. Thüringen, söz konusu uygulamayı mevcut Asylbewerberleistungsgesetz çerçevesinde yasal olarak mümkün görüyor.

Thüringen Sığınmacı Yardımı

Sosyal kuruluşlar neden tepkili?

Mülteci dernekleri ve sosyal yardım kuruluşları ise kesintiyi sert bir dille eleştiriyor. Eleştirilerin temelinde, uygulamanın “cezalandırıcı” bir niteliğe sahip olması ve sığınmacıları temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale getirmesi yer alıyor. Kuruluşlar, Dublin sürecinin uzun sürdüğünü ve bu süreçte kişilerin hukuki belirsizlik yaşadığını hatırlatarak, sosyal yardımların kesilmesinin insan hakları açısından sorunlu bir sonuç yaratacağı uyarısında bulunuyor.

Bazı örgütler ayrıca, uygulamanın özellikle çocuklu aileleri doğrudan etkileme ihtimaline dikkat çekiyor. Yardım kesintisinin hangi kriterlere göre yapıldığı ve kararların bireysel durumlara göre değerlendirilip değerlendirilmediği de tartışma konusu.

Diğer eyaletler benzer bir adım atacak mı?

Thüringen’in kararının ardından gözler diğer eyaletlere çevrildi. Federal hükümet ile eyaletler arasında, Dublin süreci kapsamında sosyal yardımların nasıl uygulanacağı uzun süredir açık bir tartışma alanı olarak duruyor. Bazı eyaletler, yardım sisteminin “çekim etkisine” yol açtığı görüşünü dile getirirken, bazı eyaletler sosyal yardımların temel insan hakkı olarak korunması gerektiğini vurguluyor.

Berlin yönetiminin, Thüringen’in uygulamasını hukuki açıdan incelemesi bekleniyor. Federal İçişleri Bakanlığı ise konuya ilişkin henüz resmi bir değerlendirme yayımlamadı. Federal Meclis’te, sosyal yardımların kesilmesinin mülteci akışını ne ölçüde etkilediği ve böyle bir uygulamanın ülke genelinde ne tür sonuçlar doğurabileceği yönünde tartışmaların genişlemesi bekleniyor.

Uygulamanın Türkiye kökenli sığınmacılar açısından etkisi ne olabilir?

Dublin düzenlemeleri, Almanya’ya kara yoluyla gelen Türkiye kökenli sığınmacıları da etkileyebiliyor. Yunanistan, Bulgaristan veya başka bir AB ülkesi üzerinden giriş yapan kişilerin parmak izi o ülkelerde alındıysa başvurularının o ülkelere geri gönderilmesi gündeme gelebiliyor. Thüringen’in attığı adımın benzer uygulamalara örnek teşkil etmesi hâlinde, sosyal yardım kesintilerinin Türkiye kökenli başvuru sahipleri için de yeni sonuçlar doğurabileceği tahmin ediliyor.

Uzmanlar, federal ölçekte ortak bir uygulama şeklinin belirlenmemesi halinde, eyaletler arasında farklılıkların artabileceğini ve bunun sığınmacılar açısından “hukuki öngörülemezlik” yaratabileceğini belirtiyor.

Almanya’da mülteci politikasının geleceği ne yönde ilerliyor?

Son aylarda Almanya’da sığınma ve göç politikaları, hem federal düzeyde hem eyaletlerde yoğun biçimde tartışılıyor. Sınır kontrollerinin sıkılaştırılması, geri gönderme prosedürlerinin hızlandırılması ve sosyal yardımların yeniden düzenlenmesi, siyaset gündeminin ana başlıkları arasında bulunuyor. Thüringen’in son uygulaması, bu tartışmaları kısa sürede ülke çapında yeniden canlandırmış durumda.

Siyasi gözlemciler, federal hükümet ile eyaletler arasında önümüzdeki haftalarda daha yoğun bir koordinasyon sürecine girileceğini ve yardım sisteminin geleceğine ilişkin yeni düzenleme önerilerinin gündeme gelebileceğini öngörüyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Benzer haberler

spot_img

Son haberler

spot_img