Avrupa Birliği Komisyonu, bugün açıkladığı kararla Türk Kahvesi’ni “Traditional Specialities Guaranteed” (TSG) – Geleneksel Ürün Adı statüsüyle tescilledi.
Bu unvanla birlikte Türk kahvesi, Avrupa’da kendine özgü pişirme yöntemi, sunum biçimi ve kültürel geçmişiyle resmen koruma altına alındı. Komisyon açıklamasında, Türk kahvesinin “Avrupa kültürel çeşitliliğine katkı sağlayan, ritüellerle bütünleşmiş bir içecek” olduğu vurgulandı.
AB’den geleneksel yöntemlere koruma
“Geleneksel Ürün Adı” (TSG) etiketi, bir ürünün üretilme veya hazırlanma biçiminin geleneksel olduğunu ve en az 30 yıllık bir geçmişe dayandığını gösteriyor. Bu unvan, coğrafi kökeni değil, üretim tarzını ve kültürel mirasını koruma altına alıyor.
AB Komisyonu’nun değerlendirmesine göre Türk kahvesi, “özel kavurma ve cezveyle pişirme tekniği, köpüklü sunumu ve sosyal ritüelleriyle” bu kriterleri tamamen karşılıyor.

Türk Kahvesi: UNESCO’dan sonra AB tescili
Türk kahvesi, 2013 yılında UNESCO tarafından “Somut Olmayan Kültürel Miras” olarak kabul edilmişti. Bugünkü AB tesciliyle birlikte bu kadim içecek, artık hem uluslararası hem Avrupa düzeyinde kültürel koruma statüsüne sahip oldu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Bu tescil, Türk kahvesinin sadece bir içecek değil, toplumsal bir paylaşım geleneği olduğunu bir kez daha teyit ediyor,”
ifadeleri yer aldı.
Kahvenin Avrupa yolculuğu
Türk kahvesi, Osmanlı döneminde 16. yüzyılda İstanbul’dan Viyana’ya uzanan bir ticaret hattıyla Avrupa’ya ulaşmış, yüzyıllar boyunca Avrupa kahve kültürünün öncüsü olmuştur. Bugün Avrupa’da “Türk usulü kahve” olarak bilinen içecek, özellikle Almanya, Avusturya ve Balkan ülkelerinde yaygın tüketilmektedir.
Yeni tescil sayesinde, AB ülkelerinde “Türk Kahvesi” adını taşıyan ürünler artık belirlenen geleneksel pişirme ve hazırlama standartlarına uymak zorunda olacak.
Bir fincan kültürel miras
Kültür tarihçileri, bu gelişmenin Türkiye’nin gastronomi diplomasisi açısından büyük bir adım olduğunu vurguluyor.
Türk Kahvesi Derneği Başkanı Hülya Yıldız, “Bu karar, kahvemizin 500 yıllık geleneğini Avrupa’da da resmileştiriyor. Artık sadece lezzet değil, tarih de korunacak,”
dedi.


