Çevre Bakanı Schneider’den hektar başı yağmur ormanı primi önerisi

Federal Çevre Bakanı Carsten Schneider, yaklaşan COP 30 öncesinde yağmur ormanlarının korunması için “hektar başı prim” modelini savundu.

Yayın Tarihi:

Yayın Saati:

Federal Çevre Bakanı Carsten Schneider, 19 Ekim 2025 tarihinde gerçekleştirdiği açıklamada, yakında Brezilya’da yapılacak olan COP 30 dünya iklim zirvesi öncesinde yağmur ormanlarının korunması amacıyla “hektar başı prim” (Hektar-Prämie) modelinin uygulanmasını destekledi. Schneider, tropik ülkelerin ormanlarını koruması halinde her bir hektar için yıllık ödeme yapılmasını önerirken, ormanların tahrip edilmesi durumunda ise ödenecek miktarın çok katı bir şekilde geri alınabileceğini de sözlerine ekledi.

Carsten Schneider

Hektar başı prim ile ne amaçlanıyor?

Schneider’in önerisi, tropik bölgelerdeki yağmur ormanlarının karbon yutağı olarak değerinin daha fazla tanınmasını hedefliyor. Bakan “Yağmur ormanı, bizim için iklim klimasıdır” diyerek, ormanların korunmasının sadece yerel değil küresel bir sorumluluk olduğunu vurguladı.
Bu öneri, Brezilya tarafından başlatılan ve “Tropenwälder für immer” (Yağmur Ormanları Sonsuza Dek) adlı milyar dolarlık bir fon planıyla paralel. Schneider, Almanya’nın ve diğer ülkelerin bu girişime katılması gerektiğini kaydetti.

Hektar başı prim uygulama nasıl olacak?

Modelde, her hâlde tahrip edilmeden korunan yağmur ormanı hektarı için yıllık ödeme yapılması, tahribat durumunda ise ödenecek meblağların geri alınması yer alıyor. Şu aşamada ödeme tutarları veya katılımcı ülkeler net değil; Schneider, yasa tasarısı veya uluslararası anlaşma zemininde ilerlenmesi gerektiğini söyledi.
Almanya için bu tür bir modelin, hem gelişmekte olan ülkelere hem de Alman özel sektör ve finans kurumlarına yeni iş ortaklıkları anlamına gelebileceği değerlendiriliyor.

Hektar başı prim

Değerlendirme ve riskleri nelerdir?

Schneider’in çağrısı, yüksek profilli iklim müzakereleri öncesinde sembolik ama stratejik bir adım olarak görülüyor. Ancak uygulamaya geçilmesi için üç ana engel var:

  • Ödeme mekanizmasının uluslararası anlaşmayla güvence altına alınması,
  • Tahribat ölçüm ve doğrulama sistemlerinin şeffaf, güvenilir olması,
  • Finansman kaynaklarının ve yükümlülüklerin nasıl paylaşılacağı konusunda netlik.
    Bu faktörlerin tamamı şimdilik belirsiz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Benzer haberler

spot_img

Son haberler

spot_img