Köln– Federal hükümetin göç ve mülteci konularında attığı adımlar ve yaptığı açıklamalar bir süredir gündemde ve tartışılmaya devam ediyor. Yakın zamanda Başbakan Friedrich Merz‘in, “Şehir görüntüsünde hâlâ sorun devam ediyor. Bu nedenle İçişleri Bakanı da kapsamlı bir şekilde geri göndermeleri mümkün kılmak ve uygulamak için çalışıyor” açıklaması ülkede hararetli bir tartışmanın fitilini ateşledi.
Muhalefet atılan adımları ve yapılan açıklamaları ”sağa kayış” olarak değerlendirdi ve hükümeti ”yabancı karşıtı hava oluşturmak” ile eleştirdi.
İktidardaki CDU Partisi’nin Türk kökenli Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı ve Federal Milletvekili Serap Güler, hükümetin göç ve mülteci politikalarına, entegrasyona ve Alman medyasının tutumuna yönelik Deutchtürk’e konuştu.
Hükümetin politikalarının sağa kaydığı yönündeki eleştirileri reddeden Güler, “Bizim konumuz çalışmaya gelenler değil, burada yaşama hakkı olmayan mülteciler” dedi. Güler, CDU liderliğindeki hükümetin mülteci politikasındaki sertleşmenin sağa kayma değil, Avrupa ve Almanya’nın kapasite sınırlarıyla ilgili “gerçekçi bir zorunluluk” olduğunu savundu.
Kamuoyunda göç ile mülteci kavramlarının sıklıkla birbirine karıştırıldığını belirten Güler, ”Biz göçmen politikası hakkında konuştuğumuzda genelde mülteci politikası hakkında konuşuyoruz. Avrupa Birliği üyelerine bakarsak, hepsi son yıllarda mülteci konusunda gerçekten çok büyük zorluklar yaşadılar. İç toplumda da birçok tartışma oldu, Almanya’da da” diye konuştu.
”Yaşama hakkına sahip olmayanların kalmasına karşıyız”
Güler, hükümetin tavrının temelinde hukuki statünün bulunduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
“Biz sadece burada yaşama hakkına sahip olmayan mültecilerin Almanya’da kalmasına karşıyız. Çünkü her yerde kriz var, dünyada bir sürü savaş var. Bunların hepsini biz Avrupa veya Almanya olarak çözemeyiz. Dolayısıyla mültecilerle ilgili daha sert bir siyaset izliyoruz. Bunun sağa kaymayla alakası yok.”
”Kalifiye iş gücüne ihtiyacımız var”
Almanya’nın bir yandan kalifiye iş gücüne ihtiyaç duyarken diğer yandan göç ve mülteci konularını tartışmasının bir kriz döngüsü oluşturduğu yönündeki değerlendirmelere karşılık Güler, iş gücü göçü ile mülteci meselesinin birbirinden ayrılması gerektiğini vurguladı.
Kalifiye iş gücüne Almanya’nın ihtiyacı olduğunu vurgulayan Güler, ”Buraya gelip burada çalışmalarını istiyoruz. Bizim konumuz mülteciler. Her mülteci olarak ya da kendisini mülteci olarak gösteren insan da aslında mülteci değil. Dolayısıyla biz bunları hedef aldık. Kesinlikle buraya çalışmaya gelen insanlarla bir ilgisi yok” dedi.
Güler, CDU hükümetinin tepki çekme ihtimali nedeniyle almaya cesaret edemediği ve ertelenen kararlar olup olmadığına ilişkin böyle bir tablo görmediğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Kendim de bildiğiniz gibi hükümetin içindeyim. Böyle kararları tanımıyorum. Eğer buraya çalışma niyetiyle gelmek isteyenler varsa, onların gelmesi için birçok kapıyı ve yolunu açmaya çalışıyoruz. Bu hükümetin de siyaseti.”
”Alman medyasının Türk yolumuyla ilgili daha çok yayın yapmasını isterim”
Güler, Alman medyasının yaşanan sorunların nedenini sıklıkla Türklere ya da yabancılara yüklediği yönündeki eleştirilere yönelik şu değerlendirmede bulundu:
“Alman medyasının göçmenlerle, Türk toplumuyla ilgili ve onları ilgilendiren konulara daha çok yayın zamanı tanımasını isterim. Ama bu, illa Türkçe olarak yayın yapmaları gerekiyor demek değildir. Sizin Türkçe yayın yapmanız tamam, iyi; ama burada yaşayan bütün Türklerin Almanca anlaması ve konuşması, entegrasyon açısından bakarsak, çok çok önemli. Bunun altını özellikle çizmek istiyorum.”
Güler, göç ve entegrasyon tartışmalarında hem Almanca dil becerisinin hem de göçmen toplumunun sesinin duyulmasının önemli olduğunu vurguladı.
”İki taraf arasında çelişki içerisinde değilim”
Türkiye kökenli bir Alman milletvekili olarak federal parlamentoda ve hükümet arasında sıkışmış hissetmediğini söyleyen Güler, “Ben Türk kökenli bir milletvekiliyim ve buradaki Türk toplumunun ilgilerini parlamentoda, hükümette her zaman dile getirmeye çalışıyorum. O yüzden böyle bir sıkıntı veya çelişki içerisinde değilim” dedi.


