Federal istatistiklere göre Almanya’nın endüstriyel (imalat) siparişleri Ağustos ayında da düşüş gösterdi ve böylece dört ay üst üste azalma kaydedilmiş oldu. Veriler, ihracat kaynaklı zayıflığın ve başta otomotiv sektörü olmak üzere bazı büyük sanayi kollarındaki durgunluğun üretim görünümünü baskılamaya devam ettiğini gösteriyor.

Veriler ne söylüyor? (Temel rakamlar)
Resmî rapora göre imalat sektörüne gelen yeni siparişler takvim ve mevsim etkilerinden arındırılmış bazda aylık %0,8 azaldı. Analistlerin beklentisi bu dönemde artış yönündeydi; bu nedenle gerçekleşme sürpriz sayıldı. Özellikle ihracat siparişleri sert şekilde geriledi; dış siparişlerdeki düşüş aylık bazda çift haneli bir etkiye yakın oldu ve dış talep hem euro bölgesinden hem de euro bölgesi dışından zayıfladı. Bu dinamika, üretim hattına yakın ve ihracata dayalı sektörler üzerinde baskı oluşturuyor.
Dış talebin rolü nedir?
Veriler ihracat siparişlerinde belirgin bir zayıflama olduğunu gösteriyor; istatistik ofisi raporu ihracat kaynaklı siparişlerin Ağustos’ta belirgin biçimde düştüğünü, bunun da Almanya’nın ihracata dayalı üretim modelinde kısa vadeli riskler yarattığını belirtiyor. İç talep bazı bölgelerde dayanıklılık gösterse de (örneğin iç siparişlerde sınırlı bir toparlanma görüldü), ihracattaki gerileme toplam sipariş rakamlarını aşağı çekti.
Hangi sektörler etkileniyor?
Analizler, otomotiv sektöründeki zayıflığın sipariş düşüşünde önemli bir rol oynadığını işaret ediyor. Otomotivdeki büyük ölçekli siparişler ve tedarik zinciri dalgalanmaları, sanayi siparişleri serisinde dalgalanmaya yol açabiliyor. Ayrıca elektronik, makine ve yatırım malları segmentlerinde de siparişlerde dalgalanmalar gözleniyor; bazı aylarda büyük ölçekli projelere dayalı iniş-çıkışlar görülebiliyor. Temel sonuç: ihracata bağlı, yatırım malı üreten firmalar şu an daha kırılgan.
PMI ve diğer gösterge verileri ne diyor?
Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) verileri de Eylül ayında imalat sektöründe yeni siparişlerin düştüğüne işaret etti; HCOB/S&P Global verileri üretimde hafif bir daralmayı gösterirken, üretim tarafında bazı alt kalemlerde (ör. yatırım malları) pozitif sinyaller görüldü fakat yeni iş girişi zayıfladı. Bu tablo, siparişlerdeki gerilemenin üretime kısa zamanda pozitif yansımayabileceğini gösteriyor; uzmanlar toparlanmanın yavaş ve kırılgan olacağı uyarısında bulunuyor.

İktisatçıların yorumu ve makro riskler nelerdir?
Ekonomistler, sipariş verilerinin üç ana risk gösterdiğini belirtiyor:
1- Dış talepteki devam eden zayıflık,
2- Otomotiv ve yatırım malları gibi sektörlerde süregelen belirsizlik,
3- Küresel tedarik zinciri ve tarifeler gibi dış faktörlerin yaratabileceği ek baskılar.
Bazı uzmanlar, bu tür ardışık düşüşlerin üretimdeki toparlanmayı erteleyebileceğini ve istihdam ile yatırımları baskılayabileceğini vurguluyor. Kısa vadede toparlanma bekleyenler, ABD ve Asya’daki talep artışına veya Avrupa’daki yatırım canlanmasına bağlı bir senaryonun gerekli olduğunu söylüyor.
Politik etkiler ve beklenen tepkiler ne?
Bu veriler, maliye ve sanayi politikası yapıcılarının dikkatini çekecek nitelikte. Hükümetin yatırım teşvikleri, ihracat destek mekanizmaları veya belirli sektörlere yönelik hedefli yardım paketleri gündeme gelebilir. Ayrıca merkez bankası-para politikası cephesinde doğrudan bir etkiden çok, enflasyon ve talep dinamiklerine bağlı olarak dolaylı bir etki bekleniyor. Hükümet ve sanayi kuruluşları için öncelik, sanayide rekabet gücünü korumak ve ihracat pazarlarında yeniden pay kapmaktır.
Ne takip edilmeli?
Önümüzdeki aylarda takip edilmesi gereken veriler şunlar: sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranları, ihracat siparişleri ve İhracat-yönlü alt sektör raporları; ayrıca gelen siparişlerin orta-uzun vadeli sipariş defterlerine (backlog) dönüşme hızı. PMI serilerinin seyri de kısa vadeli güven işareti verecek; bunlardaki tutarlı iyileşme, kalıcı bir toparlanma için sinyal sayılacaktır.
Almanya’nın endüstriyel siparişlerindeki dördüncü aylık gerileme, üretim sektöründe zayıflığın devam ettiğini ve kısa vadede toparlanmanın zor olduğunu gösteriyor. İç talepte sınırlı dayanıklılık gözlense de ihracattaki gerileme, ülkenin ihracata dayalı ekonomik modelinin hassasiyetini ortaya koyuyor. Politika yapıcılar ve şirket yöneticileri için öncelik, talebi canlandıracak ve sanayinin rekabet gücünü artıracak tedbirlerin hızlandırılması olacaktır.


